İstanbul’da Üsküdar Üniversitesi öğrencileri ve akademik kadrosu, şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi.
İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi öğrencileri ve akademik kadrosu, şiddete karşı farkındalık oluşturmak amacıyla büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi. Üniversitenin Güney Yerleşkesinde toplanan yaklaşık 1000 öğrenci, ellerinde pankart ve dövizlerle Merkez Yerleşkeye kadar yürüdü.
Öğrencileri Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör ile İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak gibi üniversitenin üst düzey akademisyenleri de katılarak destek verdi. Yürüyüş esnasında çevredeki vatandaşlar da alkışlarla desteklerini gösterdi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son günlerde ülkede yaşanan şiddet olaylarına işaret ederek, “Bütün öğrencileri, hepimizi çok sarstı, çok öfkelendirdi, çok gerginliğe sebep oldu. Uykusu kaçanlar var.” dedi. Öğrencilerin taşıdığı “Hikayesi yarım kalan tüm kadınlar için”, “Kızını koru değil, oğlunu eğit” gibi pankartlara da işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Kadına karşı zulüm var. Kötülüğün sıradanlaşması var. Kötülüğün sıradanlaşmasının arka planında güçlünün zayıfı ezmesi var. Bir toplumda adaletsizlik artarsa ilk etkilenenler çocuk ve kadınlar olur. Çünkü güçlü, orman kanunlarına göre hareket etmeye başlar. Orman kanunlarında güçlünün dediği olur. Onlar düşünmeden hareket etme eğilimindedirler. Sistem buna izin veriyorsa o sistemde, sistemdeki karar vericilerin sistemi masaya yatırması gerekir. Yeni baştan bazı yapılandırmalar gerekir. Toplumdaki cezasızlık algısı artık son noktaya geldi. Çaresizlik, güvensizlik, adaletsizlik şiddeti artırıyor. Toplumun birbiriyle, devletle mahkemelik olması arttı. Bunların nedeni araştırılmalı. Sonuçlarına bakmak teşhis hatasıdır.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA CİDDİ BİR TEŞHİS HATASI VAR”
Türkiye’de kadına yönelik şiddet konusunda ciddi bir teşhis hatası olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “6284 saylı yasa ve İstanbul Sözleşmesi, bunların yeniden gözden geçirilmesi ve toplumun kültürüne uygun bir şekilde yeniden yazılması gerekiyor. Çözüm üretmiyor daha çok artırıyor şiddet olaylarını.” dedi. Şiddet olaylarının teşhisinin doğru yapılması, kötülüğün sıradanlaşmasına tepki gösterdikleri için öğrencilere teşekkür eden Prof. Dr. Tarhan, “Sessiz kalınırsa bu kötülük artık normalleşmeye başlıyor. Türkiye’de normalleşmesi gereken kötülüğü karşı sessizlik değil, zalime karşı sessizlik değil, suskunluk değil.” dedi.
Öfkenin iletişim dili olmasının toplumda gerilime sebep olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bağımlılıkla ilgili politikalar şu anda tamamen işlevsiz durumda. Bunun yeniden masaya yatırılması, yeniden yapılandırılması gerekiyor. Ruh Sağlığı Yasası içerisinde bağımlılık politikalarının da belirlenmesi gerekiyor. Madde kullananlar arttıkça bu şiddet artacak. Kadına yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet… Buna literatürde aile içi şiddet deniyor. Aile içi şiddet dünyada da artıyor. Bizde artık bu konuda dünyadaki standardın üstüne çıkmaya başladık.” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.